1. |
Minvalde
04:01
|
|||
Neresinden tutarsa tut
Elinde kalacak bitirken sulh
Soru sormaya çalışmak mı yok
Henüz erkenden çöker korku
Yani savaş çanları yavaşça kuzeyden değil batıdan çalar
Yani yıkım başladıysa biri güneşten değil tepeden bakar
Istan-bul gibi güzide şehirde yaşamak artık istisna
Kopuk bi' topukla bu yarışı sürdürmekten gibi ısrarla
Yorulmadan, geride kalanları toparlamak
Sırası mı bu yoruma takılmamak,içeriye çekiliyor açılmamak, tam-tam
Ölüme gidenleri inatla koruyan kudretli bi tam-tam
Düşen bu boşluğu usulca çömelip bizahmet önümden al,
Tesadüfen, tavsiye uğruna üşenmeden, tuhaf bi duyguyu içerlesen
Düşünmüyor bile!
Dışarı çıkıp baktım da mefhum dağların hala orda
Alaca akşamım aralıktan ahkamseli
Suları bulanık atlasında işaretli
Günler almanaktan arak,
Ceketim suçtan daha parlak
Dışarı çıkıp baktım da mefhum dağlar halen orda
Baktım da mefhum dağların hala orda
Alaca akşamım aralıktan ahkamseli
Suları bulanık atlasında işaretli
Günler almanaktan arak,
Ceketim suçtan daha parlak
Dışarı çıkıp baktım da mefhum dağlar halen orda
Artık son, istikrar
Kopan bu kıyamet istifra
Ölü insanlar familyasından tanıdık olanları istif yap
Artık son, inatlaşma
Geri gel kendine analiz yap,
Yapay zekaları özgür bırak ve kadehine zehrini kendin kat-postal
Ayakta sıkılan 43, bedenime yapışan öksüz
Sakin kafa, sakin ruhuma örtü, çünkü gördüm
Herşey bitince anlamsızdır görgü
Biraz tebessüm, işini bitirse
Biraz cesaret , işine gelirse
Aktif süzgeç devre mi? insan olanlar kevgiri gir
Altına açılan tabancalardan kendine uygunu seç,
Sıradan geç, beygire bin,
Uzunca bir yola bir gidelim,
Yargıyı öntarafından algıyanları hayat affetmez...
Dışarı çıkıp baktım da mefhum dağların hala orda
Alaca akşamım aralıktan ahkamseli
Suları bulanık atlasında işaretli
Günler almanaktan arak,
Ceketim suçtan daha parlak
Dışarı çıkıp baktım da mefhum dağlar halen orda
Baktım da mefhum dağların hala orda
Alaca akşamım aralıktan ahkamseli
Suları bulanık atlasında işaretli
Günler almanaktan arak,
Ceketim suçtan daha parlak
Dışarı çıkıp baktım da mefhum dağlar halen orda
|
||||
2. |
Hüsran
03:26
|
|||
Kendimden oldum tamam.
hep, birileri var bana kalan...
Artıyor, biriken artıyor, içimi kemiren şüphelerim artıyor
ve yine uzandı yüreğim yatağın üstüne soğuk bi' düş beni tartıyor
benimdi sanırım dünya tanıdık, bildiğim herşey yalan
soru sor hadi bana bağlanmaya yok ihtiyacı yok ağlanmadan
devam eder mi ki akan nehirlere karışmayan diri inancımız
bi daha mı var? zamanı var, yaşamanın aklıma zararı var diye
herşeyi bırakıp uzakta yaşamayı kendime yeni bir yol sayamam dedi
bi daha mı var? zaman mı var? yavaşça uzan ve öylece kal...
İçimdeki korkumdan tuhaf değil hayat dokunma bırak
çarpıyor aynı düşte gönüller. sen giderken...
kan ile dünyan
hep hüsran hep hüsran
kurtulmak kendinden yoksaymak yok olmak
çünkü kan ile dünyan
hep hüsran hep hüsran
kurtulmak kurutulmak yoksaymak yok olmak çünkü kan!
bana kalırsa zamanı yaşamak giderek herşey mal oluyor
bana kalırsa gün geçiyor geceler kalıp da benimle gün sayıyor
bana açılan kapıları, kapan yaralara dokunan tam anlamıyla
saldırı anını yaşamamı destekler gibi görünen travmalarla
içimde kırıldı birşeyler ve bu gerçeğe açılan birşeyken
biri çalıntı hayatı yalanla sıyırıp elimde olanı da isterken
açıkta kalsın kilitli kalmaya yeminler okunan mektuplar
bana naftalin kokar,çürük cesetler biraz da kuru-boya kusmuklar
tamamlanır gibi karmaşık puzzle,
içine bükülmüş sarmaşık yazı
kimsenin ölmeye korkusu yok yine
üstlenecek gibi tüm olanları
üstelik şimdi eksilenlerin yerine gelenler eskiden beri
inadına biriken irinler gibi, insanın aklına yatırım yok gibi...
(nakarat x2)
İçimdeki korkumdan tuhaf değil hayat dokunma bırak
çarpıyor aynı düşte gönüller. sen giderken...
|
||||
3. |
Son Hanedan
03:17
|
|||
Yarım porsiyon bu ölüm kalım hesapları
itirazım doğru olsa yine de farkı kalır
ne bir resim çizerdi titrek ellerim
ne başka bir hayırlı elsanatlarından anlarım
en sonuncu hali dahi benim hanedanına karşı gelme ihtimalimin yanında olsa bari
asıl bilinci olmayan bu bence kerpetence konuşmasını anladığım gündü ihtilalim
şimdi hazır tonum, kucakta kadar torun
kurgularıma aldanırsan istediğim olur
durakta beklenirse gelmeyen ve yalan yazan çizelgeden çıkan sonuçlarsa bilimsel bir tanı
takip et, tarihin tadında akıp et, kayıp yazıtların arkasında değil marifet
bırak da bilinmeyen bazı bilinmeyenlerin ağzı açık seçik konuş yinede uyanmaz ki hancı
utanç takvimlerinde buldum izini
yarınlar sana kalsın, kalsın kalsın kalsın
silinmiş kıyametler sakinlerine
cevabım susmadan olsun...
Usulca esnedim bu siyasi bir bekleyenim
rahatlamak şöyle bir yana dikkatimi tetikledi
aynı deneylerde gözlenen köpek gibi
deneme seneme denk gelir bu arta-kalan emeklerin saçmalık
Arkabahçe saklanır korkusuzluk anıtı bacaklarını midesinde toplamış
fakat tesadüfün de cesaretine şaşmalı....
bacaklarını utancından açmamış
Usulca toparladım vakumla boşaltılır
usulde ustalardan almadığım saygıdır
sayıda sayıyı artakalanı kasık kasını kasımpatını
verilmeyen hediye zorla hatırlatılır
akıllı telefon illa
hayatım Isabelle 'la kendi yaşayamayan aplikasyon yolla
sayfa tanımı gerçek olanı kredi kartı ortalaması toplamından ağır insan hafriyatı
utanç takvimlerinde buldum izini
yarınlar sana kalsın, kalsın kalsın kalsın
silinmiş kıyametler sakinlerine
cevabım susmadan olsun...
|
||||
4. |
Temmuz
03:29
|
|||
İçimden çık şu anda
bi' türlü bu halimi gör yanımdan geçenler
bir bir ufak telaşla
kaçarken aklımı bulandırma.
bir rüya görüyorum kafası küçük
küçük uzvumdan küçük insanlar
etrafına dolan yüce dağlar batıyor gözüme
mesafesi tenimle hemzemin
tenimin mesafesi zemine denk gelir
rengi gri korneadan beri tuhaf bir ışıkla uyandır artık beynimi
göz kapaklarımda kaldı bir resim
içimde eksik olması mühim değil
hatrı geçmiyordu eski dostların birer birer
ve şimdi bir bahanedir tekerlenir...
beni yukarda tutar mı
sıkar mı bi yanı
çıkar mı çıkarcı için hezeyanım
bırak
karşımda kal
aklımda...
yine...
kamaşır gözlerim alışmak için
uzun zaman önce unutulan olur
ufaldıkça ufalır gibi gözüken
göz bebeklerimi hayal edin
beyaz bi kumsalı dipsiz mağarayı
evsiz adamları hayatı zamanı
yalan ve dünleri
yarın ve gerçeği
geçmişi gölgeyi hayal edip
Bir rüya görüyorum kafamı kesip,
bırakır gibi yaparım nefesi kesip
morarır gibi ciğerim kesik kesik
artık olacakları kabul edip
giderek yaklaşıyor gibiyim
aslında uzaklara gitmeliyim
ışığın kaynağında hayallerim
gölgem ufalır bunu hayal edin...
göz kapaklarımda kaldı bir resim(içimden çık şuanda)
içimde eksik olması mühim değil (içimden çık şuanda)
|
||||
5. |
Birkaç
04:35
|
|||
Sonuma yaklaşırken bir şeyler koptu benden
bir şeylerdan kastım birkaç dost birkaç hatıra
süreler bile tükendi hiç beklemedim
birşey söylemedim ve hiç bir şeydim ben
tamam da bi' kez olmasın bu içten pazarlık
yüzünde endişe gözündeki hep ayrılık
tamamsa geri dönmeme yok artık ihtiyaç
sebepsiz gidersem hayat devam eder tesadüfen 'yalnızım'
Yine her şeyi yenmeye ya da herkesi silmeye
başucumdaki gölgeye uzaktan bakmaktan ben
kaçardım gülmeye utandım ölmeye uzandığım göklere
bu insan formundan ben
Bi' gün gelir de oyunu kaybedersen
yenilgi görmeden kabul edersen
tesadüfen kimsesizsen ve yalnız
sürekli düştüğünü hissederken
bacaklarında kas ayaklarında güç
vücudun tam ancak haberleri de yoktu
dışardan baktığında hiç içerden baktığında suç
ölümcül olmasan da hastalıktır ortağın
belki ışıkların çok zamandır kesikti
güneş kim isterse gidip ona bi' hayli eğilsin
zaman çizgilerine basma kıvrım kıvrım dolanmış ve
samanyolunu yakmıyorsan artık çocuk değilsin
günün birinde yine de denk gelirse söylerim
hafızamda kalan o eski resimleri beğenmedim
üstü yırtıktı, altı zaten yok
yani bilincin dışında senden ödünç ömür isterim
'patates var yer misin?'
Yine her şeyi yenmeye ya da herkesi silmeye
başucumdaki gölgeye uzaktan bakmaktan ben
kaçardım gülmeye utandım ölmeye uzandığım göklere
bu insan formundan ben
|
||||
6. |
Kretas
03:10
|
|||
Zamanın ötesinde bir yerde
insanlık adına çalışan birileri var
belki bu ben değildim belki sensin ve belki de o
kıvrılmış yatıyordum oysa sen! ona sen diyorum ama
dönüp hiç yüzüme bakmadı, gözleri yok onun yuvaları var
ben ışık diyorum güneş değil
parlak rengi mi? tarifsiz
duygusu olmayan insan yaratıp aynaya bakınca farkettim
sanal değil ama hayal gibi nefeste çalışan aletler
ne geldiğinden bi' haberdar ne geldiğinden bi' haberci
ben ışık diyorum güneş söner
ışık diyorum ona ödün kopar
ışık diyorum ona bakarsın ancak ne için açıldığını gözün şaşar
ışık diyorum ya yankılanır ışık diyorum ama anlamadın
ışık diyorum ona bakıp bakıp bunu gözleri olmayan anlarmış
Bahsettiğim ne bir ışık
bahsettiğim ne bir kaynak
bahsettiğim ne bir gölge
sadece karanlıkta doğan öylece
bahsettiğim ne bir nokta .
Bahsettiğim ne bir virgül ,
bahsettiğim ne bir ünlem !
sadece karanlıkta doğan doğan doğan
yanında olmak için
harcadım ne varsa
cebimde döktüm yere
karıştırdım herşeyi belki kendime benzerim diye
kanıtlar mı sundum?
ne var ne yok diye
belki de öyle...
|
||||
7. |
Malum
03:11
|
|||
Baktığım yerde gördüğüm,
ne benim ne de başkası öldüğüm
her sorunu var eder kördüğüm
ekmeği dostuma bana kan verin.
öldürür mü deli saçması?
yarın aldatır geriye bakmayın
geriye yaslanıp geriye baktığımda
yarın olmasın ki süre dolmadan...
çıkmasın cebimden savaşlar
çıkmasın yahut mecmualar
aklımdan kurtulmak geçer
yoksaymak kurtulmaksa eğer
iki dünya arasına sıkışmaktan
kendimi yok gibi saymaya
dağılırken teni üzerimde
ölü toprağı toprağa karışır.
herkes tuhaf.
her şey tuhaf.
herkes tuhaf.
her şey tuhaf.
tuhaf.
şimdiden geriye aksa zaman
olanlar değişir mi?
kim bilir kabul etmemen
var olanı yok eder mi?
soğuğun tenini yaktığı, sesinin yankılandığı mağaran
seni gizler mi?
herkes tuhaf.
her şey tuhaf.
herkes tuhaf.
her şey tuhaf.
tuhaf.
|
||||
8. |
Ruh ve Kan
03:56
|
|||
9. |
Kendine Yabancı
03:05
|
|||
zaman...
içimde bekleyen uzakta bir zaman
ve pembe kaplı gölgeler uzaktalar
öfkelenmek için fırsatım,
öfkelense suçlamak için...
olmadan, ne bende birşey eksik sende fazla gel.
içinde hala benim için varsa yer.
nefes almayı henüz unutmadım unutmaya hazırlanırken...
uzaktan, bakıp da gülümsesen tekrar uzaktan
yanımda olsan bile zerre dokunmam
yorulmuş olmalısın göğsüme uzan
ancak pul dökülür kanatlarından...
gölgemin içinde ben
günahların içinde sen
ne fark eder uzakta yol
ne farkı var uzakta sen...
benim halim için üzülmenin anlamı yok üzülmeyin
fakat fazla değil sonum yakın senin değil.
eğil kulak kabart bak bu adam kul hakkına hiç uzanmadan
yanımdaki kadın uzak içimdeki kadın kadar.
uzundu yol gidip gelme zaman alır gidip kalma
üstelik de gidenlerime yeni bir örnek olma
neden dedim neden mi var gidip gelme neden uzar
üstesinden gelinemez bir ölüm kaldı yavan...
|
||||
10. |
Yalnız
03:25
|
|||
Gerçek olan hep bir adım geride kalan topal.
İstirahate çekildim bir istridye kadar.
Öyle sert bir zırhı olan çelik dahi yapışkan,
şekli sıcaklıkla dahi düzelmeyen yaşam.
yerde pire, yerin dibine yetmişaltı evren.
yetse dahi insan için yenisi varsa dilen!
tuhaf tuhaf resimler, şifre gülen aşüfte
karşılaşma şansım olsa sorardım ki "nesin sen?"
ömre gölge düşse o an güneş biraz ferahlar.
eksilse sayı,sayısı,sayımız olsa bi'kaçlar.
foton foton her hücreye taşın sekiz dakika,
bende olsa anahtarı da sekiz dakika otursam.
bir taşımlık kaynat, toprak olmamışsa oynat.
yerin üstü kabuk bağlamış içiyse oynak
oysa uçmak için oynar, her insan aynı soydan.
Neslim için geç kalındı artık oyun oyna...
Biriktirip zamanı ve zamanında kumların,
sürtünerek bi' sürtüğün düşmesine izledim.
yerçekimi bir İKLİM için manasını kaybeder,
gün geceden aç kalır ve dönmesini bekleyip.
ne var-ne yok arka tarafı parlamayan yuvarlak.
için rahat değil yahut buradan anlaşılmaz.
öyle uzak, öyle melanet bir yerde görünmek,
sanma karizmatik şuan med ve cezir kepaze!
içimdeki ses öbeklerinde yatan sefiller,
karanlık bir atmosferin derinlerine gizlenen.
benim dedim kapıyı çalıp kapı açılsa içerden,
güneş girmemiş bu odayı bir dikişte içerken.
bir nefeste olsa içim bir seferde dolsa,
açmam için beklemeden pare pare solsam
oysa olmasaydı yaşantım ve olmasam da burada,
Neslim için geç kalındı artık oyun oyna.
|
||||
11. |
Zerd
03:17
|
|||
Bu filmdeki er raynı
kurtar içimdeki er raynı
belki de ötekini göstermek kolay gelirse bu rüya mı?
belki savaşları özlemedim
el bombası el tüfeği ve el
mermi verdi bana sırtını yok
sihirli değneyi yaslayıverdi...
O halde bu filmi gösteren adam
kaçıncı kişiydi gözleri olan
gitgide sarmal döne döne zaman
deli bile halime üzüldü o an
üstüme çöküp de kanımda için
bu hayali hayatım milimle geçip
Hüseyin’e ağlaki Bolt'unu seçip
kıyılara yanaşır apaçık bir geçim
her gün haberlere baktığım için
bir sürü yalan ve bir sürü resim
artık görüyorum kim kime kefil
zorunlu geceden kalma bir fikir
Amerika’nın her hastanesi dolarla severse hastanedir
bırakır zehrini derileri delip ayağa kalkınca ölmesi için
Kurdele dağıt havan topuna tutulmayan çocuklara
okuma yazma haftası kurabiye dağıt
ekmek arası umut dağıt
ölmemişse derken bile yüzüm buruşmaz
silah satıp kadın pazarlayan gibi konuş
lisan öğrenmeye gerek yok, gittiğin yerde tek bir dil var tek bir ırk
kocaman bir ülke saydım ama öyle çok ki rakamların yerini değiştiren bir makineye dönüştüm
ikna çabaları boşa cehennemde İbrahim’le İbranice öğrendim
sebep sorma orada başka dil yok dediler, başka ırk
|
Streaming and Download help
If you like Tuhaf, you may also like:
Bandcamp Daily your guide to the world of Bandcamp